Cumhurbaşkanlığı’ndan Kamu Kurumlarına “Disiplin İşlemleri” Uyarısı: Keyfî Ceza Yok, Savunma Hakkı Tam Kullanılacak

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, kamu kurum ve kuruluşlarında yürütülen disiplin soruşturmalarına ilişkin dikkat edilmesi gereken hususları içeren kapsamlı bir yazı yayımladı. “Disiplin İş ve İşlemlerinde Dikkat Edilecek Hususlar” konulu yazıda; keyfî uygulamalardan kaçınılması, savunma hakkının titizlikle gözetilmesi ve mahkemelerce idare aleyhine verilen kararların azaltılması amacıyla 11 başlık altında ayrıntılı uyarılar yer aldı.

Yazı, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı merkez teşkilatıyla birlikte bakanlıklara, valiliklere, yüksek yargı organlarına ve çok sayıda kamu kurum ve kuruluşuna gönderildi.

Amaç: Disiplini Sağlarken Hak İhlallerini Önlemek

Genelgede, kamu görevlilerinin görev, yetki ve sorumluluklarının kanunlarla açık şekilde sınırlandırıldığı hatırlatıldı. Bu sınırların dışına çıkılması hâlinde disiplin cezalarının uygulanmasının zorunlu olduğu, ancak disiplin cezalarının aynı zamanda kamu görevlilerinin özlük hakları üzerinde ağır sonuçlar doğurduğu için objektif, tarafsız ve hukuka uygun biçimde verilmesi gerektiği vurgulandı.

Yazıda, uygulamadaki hata ve eksiklikler nedeniyle disiplin işlemlerine karşı açılan davalarda idare aleyhine çok sayıda karar verildiği, bunun da hem kamu zararı hem de gereksiz yargılama giderleri anlamına geldiği ifade edildi.

Disiplin İşlemlerinde Dikkat Edilecek 11 Temel İlke

Genel Sekreterlik yazısında, disiplin süreçlerinin hukuka uygun yürütülebilmesi için aşağıdaki ilkelere özellikle dikkat edilmesi istendi:

1. Takdir Yetkisi ve Tarafsızlık

İdareye tanınan takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde kullanılmasının zorunlu olduğu; keyfî uygulama ve kararlardan mutlaka kaçınılması gerektiği vurgulandı. Disiplin amirlerinin, soruşturma sürecini etkileyebilecek sübjektif tutumlardan uzak durarak, objektif kriterlere dayalı değerlendirme yapması gerektiği kaydedildi.

2. Soruşturma Süreleri

Disiplin soruşturmalarının mevzuatta belirlenen süreler içinde tamamlanması gerektiği; soruşturmanın gereksiz yere uzatılmasının hem kamu görevlileri hem de idare açısından hak kaybına ve yeni ihtilaflara yol açabileceği belirtildi.

3. Savunma Hakkı

Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkına özel önem atfedilen yazıda, savunma istem yazılarının; isnat edilen fiil veya hâli ve dayandığı iddiaları, bu iddiaların dayanağı olan delilleri, fiilin hukuki niteliğini ve verilmesi düşünülen disiplin cezasının dayandığı açık mevzuat hükümlerini (madde, fıkra, bent vb.) içerecek şekilde açık ve anlaşılır biçimde düzenlenmesi gerektiği belirtildi. Kamu görevlisine savunma için yedi günden az olmamak üzere süre verilmesinin zorunlu olduğu, savunmadan vazgeçilmesi ihtimali varsa bunun da açıkça belirtilmesi gerektiği hatırlatıldı.

4. Soruşturma Raporları

Soruşturma raporlarının, kamu görevlisi lehine ve aleyhine olan tüm delilleri içerecek biçimde hazırlanması gerektiği belirtildi. Raporlarda, hangi fiilin hangi mevzuat hükmünü ihlal ettiği, kusurlu davranışların somut delillerle ortaya konulması; soyut, genel ve belirsiz ifadelerle disiplin cezası verilmemesi gerektiği vurgulandı.

5. Soruşturmacıların Yetkileri

Soruşturmacıların yetkilerinin soruşturma konusu fiille sınırlı olduğu, bu kapsamın dışına çıkılmaması gerektiği ifade edildi. Soruşturma sırasında disipline aykırı yeni bir fiil tespit edilmesi hâlinde ise ayrıca soruşturmacı görevlendirilerek yeni bir süreç işletilmesi gerektiği belirtildi.

6. Disiplin Kurulları

Disiplin cezası vermeye yetkili kurulların oluşumu ve bu kurulların çalışma usullerinde, ilgili mevzuatta yer alan tüm hükümlere titizlikle uyulması istendi. Kurullara yapılan itirazlarda da usul kurallarına riayet edilmesinin, disiplin cezalarının hukuka uygunluğu açısından hayati olduğu vurgulandı.

7. Ceza Miktarı

Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması gibi yaptırımlar söz konusu olduğunda, verilecek cezanın miktarının ve oranının açıkça belirtilmesi gerektiği, tereddüde yer bırakılmaması gerektiği ifade edildi.

8. Lehe Mevzuatın Dikkate Alınması

Disiplin fiilinin işlendiği tarihten sonra yürürlüğe giren ve ilgili kişi lehine olan mevzuat hükümlerinin mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği belirtildi. Mahkeme içtihatları doğrultusunda, “lehe olan hüküm” ilkesinin disiplin cezalarında da uygulanacağı hatırlatıldı.

9. Savunmaların Hazırlanması

İdare aleyhine açılan davalarda verilecek savunmaların, disiplin işlemini yürüten birimlerle koordinasyon içinde, tüm bilgi ve belgeler eksiksiz toplanarak hazırlanması gerektiği vurgulandı. Hukuki dayanakları güçlü, çelişkisiz ve tutarlı savunmalar yapılmasının, idare aleyhine verilen kararların azaltılması açısından kritik olduğu belirtildi.

10. Yargı Kararlarının Uygulanması

Disiplin işlemleriyle ilgili mahkemelerce verilen kararların gerekçelerine uygun biçimde ve ivedilikle uygulanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Benzer nitelikteki yeni işlemlerde de bu kararların emsal alınarak aynı hataların tekrarlanmaması istendi. Aksi durumda yeniden davalar açılabileceği ve ek tazminat yükleri doğabileceği uyarısında bulunuldu.

11. Eğitim ve Bilgilendirme

Disiplin süreçlerinde görev alan personelin, mevzuat değişiklikleri ve yargı içtihatları konusunda düzenli olarak eğitilmesi ve güncel gelişmeler hakkında bilgilendirilmesi gerektiği belirtildi. Böylece disiplin işlemlerinde uygulama birliğinin sağlanmasının hedeflendiği ifade edildi.

Üst Yönetime Çağrı: “Disiplinsizliğe Fırsat Vermeyin”

Genelgede, özellikle hiyerarşik amirlerin rolüne dikkat çekilerek, kamu hizmetinin gerekleriyle bağdaşmayan usul, yöntem ve alışkanlıkların yerleşmesine izin verilmemesi istendi. Amirlerin, çalışma ortamındaki aksaklıkları zamanında tespit ederek kamu görevlilerinin disiplinsizliğine fırsat vermemesi, görev, yetki ve sorumluluklarını göz önünde bulundurarak gerekli önlemleri alması gerektiği vurgulandı.

Çalışanlara rehberlik yapılması, disipline aykırı fiil ve hâller ortaya çıktığında ise süreçlerin yukarıda belirtilen ilkelere uygun şekilde yürütülmesi gerektiği kaydedildi.

Hedef: Davaları ve Kamu Zararını Azaltmak

Yazının sonunda, disiplin iş ve işlemlerindeki hatalar nedeniyle idare aleyhine açılan davaların çoğalmasının, hem ödenen tazminatlar hem de yargılama giderleri nedeniyle kamuya ek yük getirdiği hatırlatıldı. Doğru ve hukuka uygun disiplin uygulamalarıyla bu yükün azaltılmasının mümkün olduğu, tasarruf tedbirleriyle de uyumlu şekilde hareket edilmesi gerektiği ifade edildi.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz

Kurumlarda Gönderilen Resmi Metin

HEMŞİRE.COM HABER MERKEZİ

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال