Kart Okutmadan Mesaiye Devam Eden Memura Verilen Ceza İptal Edildi: Danıştay'dan Emsal Nitelikte Karar

Danıştay, kartlı sistemle giriş yapmadan ancak imza çizelgesiyle mesaiye düzenli devam eden memura verilen disiplin cezasını hukuka aykırı bularak iptal etti. Mahkeme, personel takip cihazının etkin kullanılmadığını, memurun kastının bulunmadığını ve düzenli mesaiye katılım sağladığını belirterek cezayı kaldırdı.

Mahkeme: “Kast Unsuru Yok, Ceza Hukuka Aykırı”

Kamu kurumlarında çalışan memurların mesai takibi amacıyla kullanılan elektronik kart sistemini kullanmayan ancak mesaisine düzenli devam eden bir memura verilen aylıktan kesme cezası, Danıştay 12. Dairesi tarafından iptal edildi. Mahkeme, personelin yükümlülüklerini kasıtlı olarak yerine getirmediğine dair yeterli delil bulunmadığına ve söz konusu sistemin teknik ve yerleşimsel yetersizliklerinin cezaya gerekçe oluşturamayacağına hükmetti. Karar, kamu personel mevzuatı açısından emsal niteliği taşıyor.

Olayın Arka Planı: Kart Basmadı, Ancak Mesaiye Aksatmadan Devam Etti

EGO Genel Müdürlüğü’nde memur olarak görev yapan davacı hakkında, kurumun uyguladığı personel takip sistemine kart basmadığı gerekçesiyle disiplin işlemi başlatıldı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin (C-a) bendi kapsamında, “belirlenen usul ve esaslara riayet etmemek” gerekçesiyle 1/30 oranında aylıktan kesme cezası uygulandı. Davacı, söz konusu cezanın iptali ve bu ceza nedeniyle mahrum kaldığı mali haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi talebiyle yargı yoluna başvurdu.

Davacının Savunması: Sistem Atıl ve Etkin Değil, Her Gün İmza Attım

Davacı taraf, kartlı takip sisteminin binanın girişinde değil, kullanılmayan bir köşede konumlandırıldığını ve bu nedenle sistemin etkin bir şekilde çalışmadığını belirtti. Ayrıca davacı, her gün sabah, öğle ve akşam saatlerinde amirinin odasında bulunan imza föyüne düzenli olarak imza attığını ve mesaiye fiilen devam ettiğini ifade etti. Bu nedenle, kurallara bilinçli olarak uymama veya görevi ihmal kastının bulunmadığı savunuldu.

İlk Derece Mahkemesi: “Kasti Davranış Yok, Disiplin Suçu Oluşmamış”

İlk derece mahkemesi, Danıştay’ın önceki bir bozma kararına da atıf yaparak; personel takip cihazının binanın girişinde yer almaması, sistemin işlevselliğinin düşük olması ve davacının mesaisine fiilen katıldığının imzalarla belgelendiği gerekçeleriyle davacının kast unsurunu taşımadığına kanaat getirdi.

Mahkeme, bu yönüyle disiplin cezasına konu olan eylemin, disiplin hukukunda aranan “manevi unsur”u taşımadığını ve cezanın hukuka aykırı olduğunu belirterek işlemi iptal etti. Ayrıca, Anayasa’nın 125. maddesi kapsamında hukuka aykırı işlemler nedeniyle oluşan mali kayıpların da telafi edilmesi gerektiğine hükmetti.

Danıştay Onadı: Disiplin Cezası Yerinde Değil

Davacının lehine verilen karara karşı idare tarafından yapılan temyiz başvurusu, Danıştay 12. Dairesi tarafından değerlendirildi. Yüksek Mahkeme, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirerek temyiz istemini oybirliğiyle reddetti ve kararın kesinleşmesini sağladı.

Danıştay Karar Özeti

  • Dava Konusu: Kartlı takip sistemi kullanılmadığı gerekçesiyle verilen aylıktan kesme cezasının iptali
  • İlgili Mevzuat: 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu 125/C-a
  • Mahkeme: Danıştay 12. Daire
  • Esas No: 2021/6528
  • Karar No: 2022/849
  • Karar Tarihi:
  • Sonuç: Disiplin cezası iptal edildi. Maddi kayıpların yasal faiziyle iadesine hükmedildi.

Uzman Görüşü: “Kamu Yönetiminde Etkinlik Kadar Hakkaniyet de Önemlidir”

Kamu hukuku uzmanları, bu kararın sadece şekli disiplin uygulamalarıyla personelin cezalandırılmasının önüne geçilmesi bakımından önem taşıdığına dikkat çekiyor. Özellikle kamu kurumlarında teknolojik altyapının yetersiz veya yanlış konumlandırılması durumunda, bu eksikliklerin personele yüklenmemesi gerektiği ifade ediliyor.

Karar aynı zamanda, kamu personel disiplininde “manevi unsur”un (kast veya ihmalkârlık) varlığının somut delillerle ortaya konulması gerektiğine işaret ediyor. Aksi durumda, verilen cezaların iptali ve kurumun tazmin yükümlülüğüyle karşı karşıya kalması kaçınılmaz hale geliyor.

Sonuç ve Önemi

Danıştay’ın bu kararı, kamu kurumlarında görev yapan memurların mesai takibinde teknolojik sistemlerin etkinliğinin artırılmasının gerekliliğine ve bu sistemlerdeki yapısal eksikliklerin çalışanlara doğrudan yüklenemeyeceğine işaret ediyor. Hukuka uygunluk denetiminin sadece kural ihlali değil, aynı zamanda bu ihlalin “kast” içerip içermediği yönünde de değerlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Bu içtihat, özellikle personel yönetimi, kamu disiplin işlemleri ve insan kaynakları politikaları açısından dikkatle değerlendirilmesi gereken bir örnek teşkil ediyor.


Hemsire.Com Mevzuat Ekibi

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال