Hekimsen Başkanı Adil Kurban: “Kamu İşçisi 150 Bin Alırken Hekime 125 Bin TL Reva Görülüyor”

Hekimsen Genel Başkanı Adil Kurban, bir şehir hastanesinde kamu işçisi ile uzman hekim arasındaki maaş farkını örnek göstererek, “Hekime değer verilmiyorsa bu sistem sürdürülemez” uyarısında bulundu. Paylaşım, sağlık camiasında gelir adaletsizliği tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Kamuoyunu Sarsan Maaş İddiası

Hekim Adil Kurban, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, bir şehir hastanesinde kamu işçisi ile uzman hekim arasındaki maaş farkını gündeme taşıdı.

Kurban’ın iddiasına göre aynı kurumda çalışan:

  • Kamu işçisi: 150 bin TL civarında gelir elde ederken
  • Uzman hekim: 125 bin TL seviyesinde maaş alıyor.

Kurban, bu tabloyu “basit bir fark” değil, “hekimi adam yerine koymamak” olarak nitelendirdi.

“Bize kimse maval okumasın. Bir şehir hastanesinde kamu işçisi 150 bin lira alırken, uzmanlık yapan bir hekim 125 bin lira maaş alıyorsa bunun adı basit bir fark değil, hekimi adam yerine koymamak demektir.”

sözleriyle tepkisini dile getirdi.

“Hekime Hakkı Teslim Edilmiyor”

Adil Kurban, yaşanan durumun tesadüfi veya tek bir kuruma özgü olmadığını, benzer maaş tablolarının farklı illerde ve hastanelerde de görüldüğünü savundu.

Kurban’a göre;

  • Hekimlerin uzun ve ağır eğitim süreci,
  • Gece nöbetleri, yoğun mesai,
  • Tıbbi sorumluluk ve malpraktis riski,

gelir tablosunda yeterince karşılık bulmuyor.

Bu dengesizliğin sadece hekimlerin cebini değil, mesleki motivasyonu ve dolayısıyla sunulan sağlık hizmetinin niteliğini de olumsuz etkilediğini vurgulayan Kurban, “Hekime hak ettiği değer verilmezse bu sistem sürdürülemez” uyarısında bulundu.

Şehir Hastanesindeki Örnek Tepkiyi Büyüttü

Paylaşımda, verilen rakamların bir ildeki şehir hastanesine ait olduğu ifade edildi. Kurban’ın söz konusu örneği kısa sürede çok sayıda sağlık çalışanı tarafından paylaşıldı ve yorumlandı.

Sağlık çalışanlarının sosyal medyadaki tepkilerinde öne çıkan başlıklar şöyle oldu:

  • “Sorumluluk az, gelir yüksek; sorumluluk çok, gelir nispeten düşük” paradoksu
  • Kamu işçisi–memur–hekim arasındaki karmaşık ve adaletsiz ücret skalası
  • Artan iş yüküne rağmen, hekimlerin alım gücünün gerilemesi
  • Genç hekimlerin yurt dışına göç eğiliminin güçlenmesi

Birçok hekim ve sağlık çalışanı, “işçinin emeği kıymetsiz değil ama eğitim ve sorumluluk düzeyi bu kadar göz ardı edilemez” yorumunu yaparak, sorunun işçilerin çok kazanması değil; hekimlerin emeğinin sistematik olarak geride bırakılması olduğunu dile getirdi.

Hekimler Ne İstiyor? Gelir Adaleti Talebi

Kurban’ın çıkışıyla yeniden gündeme gelen tartışmalarda hekimlerin öne çıkan talepleri özetle şöyle sıralanıyor:

  • Eğitim süresi, risk ve sorumluluğu yansıtan bir ücret politikası
  • Temel maaşın, performans ve ek ödemelere bağımlı olmadan insanca yaşamaya yetecek seviyeye çıkarılması
  • Aynı kurumda çalışan personel arasında şeffaf ve anlaşılır gelir skalası
  • Hekimlerin yasal ve mali güvence altına alınması, malpraktis baskısının azaltılması

Hekimler, kamu işçilerinin haklarının geliştirilmesine karşı olmadıklarını özellikle vurgularken, “Sorun işçinin çok alması değil, hekimin emeğinin değersizleştirilmesi” mesajını öne çıkarıyor.

“Bu Tablo Sürdürülebilir Değil” Uyarısı

Adil Kurban’ın paylaşımları, sağlık sisteminde yıllardır biriken ücret adaletsizliği, mesleki tükenmişlik ve motivasyon kaybı tartışmalarını bir kez daha görünür hale getirdi.

Hekimler, mevcut tablonun devam etmesi halinde:

  • Nitelikli hekimlerin kamu sisteminden kopacağını,
  • Genç hekimlerin yurt dışı planlarını hızlandıracağını,
  • Uzun vadede ise kamusal sağlık hizmetinin niteliğinin düşeceğini savunuyor.

Kurban’ın “Hekime değer verilmiyorsa bu sistem sürdürülemez” sözleri, sağlık camiasında, “maaş politikasında köklü bir reforma ihtiyaç var” çağrısını güçlendirmiş durumda.

HEMŞİRE.COM HABER MERKEZİ


BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال