Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi, son haftalarda dikkat çekici bir şekilde üst üste akademik kadro kayıplarıyla gündeme geliyor. Başta göz hastalıkları, kardiyoloji ve çocuk kardiyolojisi olmak üzere birçok kritik alandaki deneyimli öğretim üyelerinin üniversiteden ayrılması, "sessiz ama derin" bir akademik göçe işaret ediyor.
Akademisyenlerin farklı şehirlerdeki üniversitelere geçiş yaptığı öğrenilirken, bu ayrılıkların arkasında üniversite yönetimine duyulan güvensizlik, liyakat tartışmaları ve idari baskılar olduğu iddia ediliyor.
13 Yıllık Göz Doktoru ve Eşi İstanbul’u Tercih Etti
BEÜ Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda 13 yıl boyunca hizmet veren Prof. Dr. Mehmet Orçun Akdemir ve aynı fakültede görev yapan eşi Doç. Dr. Yeşim Akdemir, dört ay önce görevlerinden istifa ederek İstanbul’da özel bir üniversite hastanesinde çalışmaya başladı.
Akdemir çiftinin, ayrılık dilekçelerinde üniversite içerisindeki adaletsizlikler, akademik mobbing, ve keyfi uygulamalara açıkça yer verdiği öğrenildi. Akademi çevresinde tanınan ve sevilen çiftin ani vedası, BEÜ içinde büyük yankı uyandırmıştı.
Kardiyoloji Boşaldı, Çocuk Kardiyolojisinde Alarm Çaldı
İstifa dalgası bununla sınırlı kalmadı. Son bir hafta içerisinde iki önemli isim daha BEÜ'den ayrıldı:
- Prof. Dr. Ahmet Avcı – Kardiyoloji Anabilim Dalı’nda görevliydi. Sessiz sedasız Kastamonu’daki bir üniversiteye geçiş yaptı.
- Doç. Dr. Tunç Tuncer – BEÜ’de nadir bulunan çocuk kardiyologlarından biriydi. Tuncer’in de İstanbul’da bir hastaneye geçtiği öğrenildi.
Bu ayrılıklar sonrası BEÜ’de, özellikle çocuk kardiyolojisi alanında hasta kabulünün aksayabileceği ve eğitim kalitesinin düşebileceği endişesi dile getiriliyor.
Gerilimin Odağında Rektörlük Var: Liyakat Tartışmaları Derinleşiyor
BEÜ’de yaşanan akademik çözülmenin merkezinde, üniversite yönetimi ve özellikle Rektör Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer yer alıyor.
Akademik çevrelerden edinilen bilgilere göre, rektörlük makamı son dönemde:
- Liyakatsiz atamalar,
- Akademik performans yerine kişisel yakınlıkla belirlenen görev dağılımları,
- Keyfi ve şeffaf olmayan yönetim tarzı,
- Öğretim üyeleri arasında ayrımcılığa neden olan uygulamalar
gibi iddialarla eleştiriliyor.
Rektör Özölçer’in adının üniversite içerisinde “torpil”, “dedikodu ağı” ve “kuşkulu ilişkiler”le anılması ise güven krizini derinleştiriyor. Bu söylentilere karşı rektörlük makamından herhangi bir açıklama yapılmış değil.
Üniversite Hastanesi Kan Kaybediyor: Hizmet ve Eğitim Tehlikede
Zonguldak BEÜ, kurulduğu günden bu yana Batı Karadeniz bölgesinin önemli tıp merkezlerinden biri olarak hizmet verdi. Ancak özellikle son bir yıl içinde yaşanan akademik kayıplar, hem hasta hizmetlerinde aksamalara hem de tıp eğitiminin niteliğinde düşüşe yol açma riski taşıyor.
Öğrencilerle yapılan görüşmelerde, bazı bölümlerde derslerin geçici olarak boş kaldığı, hasta muayene randevularının geciktiği ve eğitim programlarının plansız yürütüldüğü yönünde şikâyetler öne çıkıyor.
Kurumun İtibarı Sarsılıyor, Akademisyenler Alternatif Arıyor
BEÜ’den ayrılan akademisyenlerin ortak gerekçesi, üniversite içerisindeki kurumsal tıkanıklık, yönetsel belirsizlik ve geleceğe dair umutsuzluk. Bu şartlar altında bilimsel üretkenlikten uzaklaşıldığı, kariyer planlamasının yapılmasının mümkün olmadığı belirtiliyor.
Zonguldak gibi küçük şehirlerde kaliteli sağlık hizmetine erişimin zaten sınırlı olduğu göz önüne alındığında, BEÜ’de yaşanan bu göçün etkileri yalnızca üniversiteye değil, tüm bölge halkına yansıyacak gibi görünüyor.
Akademik Sessizlik, Bir Krizin Göstergesi
BEÜ’de yaşanan doktor ayrılıkları, sadece bireysel kararlar değil; bir kurumun içten içe çürüyen yapısının dışa vurumu. Eğer üniversite yönetimi bu sorunu sadece “görev değişikliği” olarak görmeye devam ederse, daha fazla akademisyen sessizce üniversiteden ayrılacak.
Sağlık ve eğitim gibi iki kritik alanda faaliyet gösteren bir fakültede yaşanan bu çözülme, toplumsal sorumluluk taşıyan kamu kurumlarının liyakatten uzaklaştığında ne kadar kolay yıkıma sürüklendiğinin açık bir örneği.
📢 Hemşire.com olarak, BEÜ Tıp Fakültesi’ndeki gelişmeleri yakından izlemeye devam edeceğiz. Yeni ayrılıklar, atamalar ve yönetimden gelecek olası açıklamaları aktarmayı sürdüreceğiz.