Hemşirelik ve sağlık yönetiminde 30 yıllık tecrübeye sahip olduğunu belirten Sevda Karakaya, yetkili sendika Sağlık-Sen’e ve meslek örgütlerine açık mektup yazarak, hemşirelik mesleğine sistemsel bir vizyon getirecek projelerine destek verilmemesini eleştirdi. “Sahanın sesinden daha önemli ne işiniz var?” diye soran Karakaya, hemşire hakları, eğitim sistemi ve hizmet kalitesinde köklü dönüşüm talep ediyor.
Hemşire Sevda Karakaya’dan Sağlık-Sen’e Sert Çıkış
Hemşirelik mesleğinde ve sağlık bakım hizmetlerinde yaklaşık 30 yıldır hem sahada hem de yönetim tarafında görev yaptığını ifade eden Sevda Karakaya, sosyal medya üzerinden yayınladığı açık mektupla Sağlık-Sen başta olmak üzere sendikalara ve meslek derneklerine seslendi.
Karakaya, sahadan gelen tecrübeyle hazırladığı kapsamlı projelere rağmen yetkili sendikanın sessiz kaldığını belirterek, Sağlık-Sen genel başkanı ve yöneticilerine defalarca mesaj atmasına rağmen geri dönüş alamadığını dile getirdi.
“Sahanın sesinden daha önemli ne var da; genel başkanınızdan başkan yardımcılarınıza kadar bizzat mesaj atmama rağmen bu çağrılara hiçbir dönüş yapmadınız?” sözleriyle tepki gösterdi.
Hemşirelik Mesleğine Sistemsel Yeni Vizyon Çağrısı
Sevda Karakaya, hemşirelik mesleğine ve sağlık bakım hizmetlerine sistemsel bir vizyon kazandıracak projeler hazırladığını belirtiyor. Bu projelerin, bugüne kadar STK ve sendikalar tarafından parça parça dile getirilen sorunları bütüncül bir çerçevede ele aldığını vurguluyor.
Karakaya’nın projeleri şu başlıkları kapsıyor:
- Hemşirelerin ve sağlık personelinin özlük haklarının iyileştirilmesi
- Maaş ve ekonomik haklarda düzenleme talebi
- Verilen sağlık hizmetinin çağdaş standartlarda iyileştirilmesi ve standardizasyonu
- Hemşire, sağlık memuru ve teknikerlerin Sağlık Bakanlığı’nda genel müdürlük düzeyinde temsil edilmesi
- Hemşireler Odası kurulması
- Hemşirelik eğitim sisteminin revizyonu ve güncellenmesi
Karakaya, bu projelerin yalnızca talep düzeyinde kalmadığını; dokümante edildiğini, resmi başvuru süreçlerinden geçtiğini ve Sağlık Bakanı’na bizzat iletildiğini belirtiyor.
“PR Projeleri Değil, Sistemsel Çözüm Üreten Projeler Gerekli”
Sevda Karakaya, hem sendikaların hem de bazı meslek derneklerinin, sahadan gelen somut ve kapsamlı çalışmalara yeterince sahip çıkmadığını savunuyor.
Karakaya’ya göre, hemşirelik mesleğinin geleceği için günü kurtaran, vitrinlik PR projeleri yerine, kök sorunlara dokunan sistemsel çözüm odaklı projelere ihtiyaç var:
“PR yapacak işlere değil, günü kurtaracak işlere değil; sistemsel çözüm üretecek projelere odaklanılması lazım.”
Bu noktada, sendikaların sahanın gerçek ihtiyaçlarını önceleyen bir sendikacılık anlayışına dönmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Sendikalara ve Meslek Derneklerine Eleştiri: “Sahanın Sesine Saygı Duyun”
Karakaya’nın açık mektubunda dikkat çeken bir diğer nokta, sadece Sağlık-Sen’e değil, meslek derneklerine de yönelttiği eleştiriler. Bazı derneklerin, “Biz zaten bunları yıllardır söylüyoruz” yaklaşımı ile sahada emek verenlerin projelerine mesafeli durduğunu ifade ediyor.
Karakaya, bu tavrın hem sahadaki motivasyonu düşürdüğünü hem de çözüm üretme süreçlerini yavaşlattığını dile getirerek şunu vurguluyor:
“Ego yapmak yerine sahadan emek edenlerin çalışmalarına, fikirlerine de saygı duyup sahip çıkmak sizi değerli yapar.”
Hemşire Hakları, Mesleki Saygınlık ve Hizmet Kalitesi İçin Mücadele
Açık mektupta, hemşirelerin yalnızca ekonomik hakları değil, aynı zamanda mesleki saygınlığı, temsil gücü ve çalışma koşulları da gündeme getiriliyor. Karakaya’ya göre, hemşirelik hakları ve mesleki haklar güçlendirilmeden sağlık hizmeti kalitesinde gerçek anlamda bir artış sağlanması mümkün değil.
Projelerin hedefleri arasında şunlar ön plana çıkıyor:
- Hemşirelerin karar mekanizmalarında daha güçlü temsili
- Çalışma koşullarının insana yaraşır standarda getirilmesi
- Sağlık bakım hizmetlerinde Avrupa standartlarında bir sistem inşası
- Genç hemşirelerin mesleğe güvenle bakabileceği bir gelecek tasarımı
“Genç Meslektaşlarımız İçin Avrupa Standartlarında Bir Sistem Kurabiliriz”
Karakaya, 30 yıllık sahada ve yönetimde geçen deneyimine rağmen, artık çalışma yılı anlamında süresinin sınırlı olduğunu; buna karşın bilgi ve birikimini gelecek nesil için paylaşmaya hazır olduğunu ifade ediyor:
“Bundan sonrası için yıl bazında benim çalışma vaktim az ama olsun; genç meslektaşlarımız için düzgünce Avrupa standartlarında bir sistem için çaba harcayalım.”
Bu sözlerle, hem deneyimli hemşirelerin birikimlerinin kaybedilmemesi, hem de genç nesillerin daha iyi bir mesleki zemine kavuşması gerektiğini vurguluyor.
Türk Sağlık-Sen’den Ziyaret, Sağlık-Sen’e Açık Davet
Sevda Karakaya, açık mektubunda bazı sendikalardan ve kişilerden olumlu geri dönüşler aldığını, birçok sendikanın özel mesajla veya sosyal medyada çalışmalarını desteklediğini belirtiyor.
Türk Sağlık-Sen il başkanının projeler hakkında görüşmek üzere önümüzdeki hafta kendisini ziyaret edeceğini ifade eden Karakaya, Sağlık-Sen yönetimini de açıkça görüşmeye davet ediyor:
“@sagliksen başkanı da buyursun gelsin, fikir alışverişi yapalım, sahayı bir dinlesin, sesini duysun…”
Karakaya, bu çağrı ile sendika yöneticilerini sahadaki gerçek tabloyu doğrudan dinlemeye, hemşirelerin sesiyle yüzleşmeye ve somut çözüm odaklı iş birliğine davet ediyor.
Sahanın Sesine Kulak Vermek Hemşirelik Mesleğinin Geleceği İçin Şart
Sevda Karakaya’nın Sağlık-Sen ve meslek örgütlerine hitaben kaleme aldığı bu açık mektup, hemşirelik mesleğinin kronikleşmiş sorunlarına sistemsel çözüm arayan bir çağrı niteliği taşıyor.
Karakaya, resmi başvuru süreçlerinden geçmiş, detaylıca hazırlanmış projelerin görmezden gelinmemesini; sahadan gelen bu emeğin ve birikimin sendikalar ve dernekler tarafından ciddiye alınmasını istiyor.
Hemşirelik mesleğinin geleceği, genç meslektaşların umudu ve sağlık hizmetlerinin kalitesi için sahanın sesine kulak verilmesi, bu mektubun merkezindeki talep olarak öne çıkıyor.
Sevda Karakaya’nın Mektubu
