Türkiye’de sağlık çalışanlarının yaşadığı adaletsizlikler, artık sadece sahadaki çalışma şartlarıyla sınırlı değil; mahkeme salonlarına taşınmış durumda. Sağlık alanındaki yapısal sorunlar öyle büyüdü ki, sendikalar adeta birer hukuk bürosu gibi çalışmak zorunda kalıyor.
Türkiye’nin önde gelen sendikalarından Sağlık-Sen, üyelerinin uğradığı haksızlıkları yargıya taşımak için ülke genelinde görev yapan 63 avukat ile bugüne kadar 6 binin üzerinde dava açtı. Bu rakam, Türk sağlık sisteminin sorunlu yapısını net biçimde gözler önüne seriyor.
63 Avukat ve 6 Bin Dava: Sağlık Sisteminin Acı Tablosu
Sağlık-Sen’in hukuk mücadelesi, sağlık çalışanlarının ne kadar yoğun bir hukuki baskı ve idari işlem yükü altında görev yaptığını ortaya koyuyor.
Sendikanın verilerine göre:
- Türkiye genelinde 63 avukat aktif olarak davaları takip ediyor.
- Bugüne kadar 6.000’in üzerinde dava açıldı.
- Davaların önemli bir kısmı sağlık çalışanları lehine sonuçlanıyor.
Bu davalar; hatalı idari işlemler, adil olmayan atamalar, ödenmeyen ücretler ve hukuka aykırı disiplin cezaları gibi sağlık çalışanlarının günlük iş hayatını doğrudan etkileyen başlıklardan oluşuyor.
Mahmut Faruk Doğan: “Türkiye’nin En Kapsamlı Hukuk Birimine Sahibiz”
Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, sağlık çalışanlarının karşılaştığı hukuksuzlukların ciddiyetine dikkat çekti. Doğan, sendikanın Türkiye’nin en kapsamlı hukuk birimlerinden birine sahip olduğunu belirterek özetle şu ifadeleri kullandı:
“63 avukatımızla Türkiye’nin en kapsamlı hukuk birimine sahibiz. Bugüne kadar 6.000’in üzerinde dava açtık. Bu davalar yalnızca mevcut mağduriyetleri çözmekle kalmıyor, sağlık çalışanlarının gelecekte karşılaşabileceği risklere karşı da koruma sağlıyor. Hiçbir üyemizi tek başına bırakmıyor, adalete ihtiyaç duyulan her noktada yanlarında duruyoruz.”
Bu açıklama, sağlık çalışanlarının rutin mesai hayatında bile hukuki mücadele vermek zorunda bırakıldığını gösteriyor.
En Çok Dava Açılan Konular: Sağlık Sisteminin Röntgeni
Sağlık-Sen Hukuk Birimi tarafından açılan davaların başlıkları, sağlık sistemindeki yapısal sorunların röntgeni niteliğinde. En çok dava açılan konular şöyle sıralanıyor:
- Disiplin cezalarına itiraz davaları
- Atama ve yer değişikliği davaları
- Aile birliği
- Sağlık durumu
- Can güvenliği
- Eğitim durumu
- Boşanma sebepli nakil talepleri
- Kurumlararası nakil iptali davaları
- Re’sen yapılan “hizmet gereği” atamaların iptali
- Yarım zamanlı çalışma talepleriyle ilgili davalar
- Teşvik ve ek ödeme davaları
- İcap ve nöbet ücreti davaları
- TSK görevlendirmelerinde ödenmeyen nöbet ücretleri
- Fazla ödemenin rücu edilmesine karşı açılan davalar
- EYT sonrası re’sen emeklilik işlemlerine açılan davalar
- Ayniyat saymanlarının tazminat davaları
Bu liste, sağlık çalışanlarının kariyer yolculuğunun her aşamasında hukuki risklerle karşılaştığını açıkça ortaya koyuyor.
Neden Bu Kadar Çok Dava Var? Sağlık Sistemindeki Temel Sorunlar
Sağlık çalışanları cephesinden bakıldığında 6 bin dava, yalnızca bir sayı değil; sistematik sorunların bir sonucu. En sık dile getirilen başlıca sorunlar şöyle özetlenebilir:
- Keyfi veya hatalı idari işlemler
- Sık değişen ve sahada yanlış uygulanan mevzuat
- Performans, teşvik ve ek ödeme sistemlerinin adaletsizliği
- Atama ve yer değiştirme süreçlerinde şeffaflık eksikliği
- Çalışanların iş yükünü artıran bürokratik engeller
Bu faktörler birleştiğinde, sağlık çalışanları çoğu zaman haklarını ancak mahkeme yoluyla arayabilir hale geliyor.
“Mahkeme Koridoruna Sıkışan Meslek Hayatı”
Sağlık-Sen tarafından açılan davaların önemli bir kısmı olumlu sonuçlanıyor. Ancak sendika temsilcileri bu durumu “başarı” değil, sistemin ne kadar sorunlu olduğunun kanıtı olarak değerlendiriyor.
Her kazanılan dava:
- Başta yapılmaması gereken bir uygulamanın
- Yargı kararıyla geri alınması anlamına geliyor.
Bu da sağlık sisteminde;
- Çalışan odaklı olmayan yönetim anlayışı,
- Yanlış personel politikaları,
- Yetersiz denetim ve standartlar
gibi sorunların derinliğine işaret ediyor.
Kalıcı Çözüm İçin Ne Yapılmalı?
Uzmanlara göre, sağlık sisteminin sürdürülebilir ve adil bir yapıya kavuşması için mahkeme kararları tek başına yeterli değil. Kalıcı çözüm için:
- Adil ve öngörülebilir bir personel politikası
- Şeffaf ve hakkaniyetli bir ek ödeme ve teşvik sistemi
- Atama ve yer değişikliğinde aile birliği ve can güvenliğinin esas alınması
- Mevzuatın sahada doğru ve standart şekilde uygulanması
gibi adımların atılması gerekiyor.
Bugün gelinen noktada, 63 avukat ve 6 bin dava, yalnızca bir sendikanın faaliyet raporu değil; aynı zamanda Türkiye’de sağlık sisteminin ne kadar sorunlu olduğunun somut bir kanıtı olarak karşımızda duruyor.
HEMŞİRE.COM HABER MERKEZİ