Memurlar Onay Aldı, Ama Ayrılış Yapamıyor
YÖK, aylar süren talep toplama ve değerlendirme sürecinin ardından becayiş başvurularını sonuçlandırarak üniversitelere bildirim yaptı. Üniversiteler de karşılıklı onay işlemlerini tamamladı. Fakat süreç burada kilitlendi. Çünkü üniversiteler, personelin ayrılış işlemlerini başlatabilmek için Cumhurbaşkanlığı’ndan izin beklemek zorunda.
Bu bekleyiş, özellikle ailevi gerekçelerle tayin isteyen memurlar için ciddi bir mağduriyete dönüşmüş durumda. Eylül ayında okulların açılacak olması, çocuklu ailelerin yeni şehirlerde düzenlerini kurmalarını neredeyse imkânsız hale getiriyor.
“İzin Olmadan İşlem Tekemmül Etmiyor”
Üniversite idarecileri, mevcut durumda yapabilecekleri bir şey olmadığını belirtiyor. Karşılıklı atama onayları alınmış olsa bile, Cumhurbaşkanlığı’nın atama izni olmadan işlemler resmen tamamlanamıyor. Bu da yüzlerce memurun belirsizlik içinde beklemesine yol açıyor.
Aileler Endişeli: “Okul Başlıyor, Biz Hâlâ Yollardayız”
Becayiş için aylar öncesinden başvuru yapan memurlar, işin en kritik aşamasında takılıp kalmaktan şikâyetçi. Özellikle çocuklarının yeni eğitim-öğretim dönemine başka şehirde başlaması gereken aileler, yaşadıkları mağduriyetin çözülmesini talep ediyor.
Bir memur, sosyal medya hesabında şu ifadeleri paylaştı:
“Eşimle birlikte becayiş sürecine başvurduk, karşılıklı onayımız çıktı. Ama atama izni çıkmadığı için ne ayrılabiliyoruz ne de yeni yerimizde başlayabiliyoruz. Çocuğumuzun okul kaydı ortada kaldı.”
Çözüm İçin Gözler Cumhurbaşkanlığı’nda
Kamu personelinin yer değiştirme hakkının korunması için sürecin en kısa sürede tamamlanması gerektiğini belirten sendika temsilcileri de, Cumhurbaşkanlığı’nı hızlı hareket etmeye çağırıyor.
“Becayiş işlemleri aylarca süren titiz bir çalışma sonucu sonuçlandırıldı. Şimdi tek yapılması gereken, Cumhurbaşkanlığı’nın gerekli atama izinlerini üniversitelere tahsis etmesi. Aksi halde bu bekleyiş yüzlerce ailenin düzenini bozacak.” ifadeleriyle sürecin hızlandırılmasının önemine dikkat çektiler.
Becayiş sürecinde tüm tarafların mutabık olmasına rağmen tek engelin “atama izni” olması, hem bürokratik yavaşlığı hem de personelin yaşadığı mağduriyeti gözler önüne seriyor. Cumhurbaşkanlığı’nın, özellikle yeni eğitim-öğretim dönemi öncesinde, bu izinleri vakit kaybetmeden tahsis etmesi kritik önem taşıyor.
📌 HEMŞİRE.COM