📅 Tarih: 31 Temmuz 2025 | Haber: Hemşire.com | Okuma Süresi: 5 Dakika
Türkiye sağlık yönetiminde dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Peş peşe gelen görevden ayrılma haberleri, özellikle il sağlık müdürlüklerinde görev yapan üst düzey yöneticilerin artan iş yükü, düşen özlük hakları ve yönetici pozisyonlarının cazibesini kaybetmesiyle ilişkili olarak değerlendiriliyor.

İzmir İl Sağlık Müdürü Dr. M. Burak Öztop Affını İstedi
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü görevini uzun süredir yürüten Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Burak Öztop, 29 Temmuz 2025 tarihi itibariyle görevden affını istedi. Kendi talebiyle görevden ayrılan Öztop’un yerine kimin atanacağı henüz netleşmemekle birlikte, İzmir gibi büyük ve kritik bir ilin sağlık yönetimi açısından bu gelişme dikkatle izleniyor.
Sağlık Bakanlığı'ndan edinilen bilgilere göre, herhangi bir görevden alma durumu söz konusu değil. Öztop’un, son dönemdeki maaş ve teşvik adaletsizliği nedeniyle görevde kalmanın anlamını yitirdiğini düşünen birçok yöneticiyle benzer nedenlerle ayrıldığı değerlendiriliyor.
Kars’ta da Benzer Bir Ayrılık: Dr. Mücahit Aydın Görevden Erken Ayrıldı
İzmir’in ardından Kars İl Sağlık Müdürü Dr. Mücahit Aydın da sözleşme süresi dolmadan görevinden ayrıldı. 04 Mart 2024 tarihinde başladığı görevini yalnızca 17 ay sürdüren Aydın’ın da tıpkı Öztop gibi herhangi bir görevden alma süreci yaşamadan ayrıldığı belirtildi. Sağlık Bakanlığı, ayrılığı doğruladı ancak gerekçeye dair resmi bir açıklama yapılmadı.
Yöneticilik Cazibesini Kaybediyor mu? Maaş ve Teşvik Uçurumu Giderek Derinleşiyor
İzmir ve Kars örnekleri buzdağının yalnızca görünen yüzü olabilir. Son dönemde özellikle sözleşmeli yöneticilik pozisyonlarında ciddi bir ilgisizlik göze çarpıyor. Taban ve teşvik ödemelerinin getirilmesiyle birlikte, sağlık sisteminin emektar yöneticileri olarak bilinen il müdürleri, başkanlar, hastane müdürleri, yardımcıları ve uzmanlar emsalleri olan sağlık personelinden daha düşük maaş alır hale geldi.
Örneklerle Gerçek Durum
- 1. derece bir hastane müdür yardımcısı, aynı derecede bir sağlık personeliyle neredeyse eşit maaş alıyor.
- 1. derece bir il sağlık başkan yardımcısı, A Grubu bir aile hekiminden 25.000 TL daha az kazanıyor.
- 1. derece uzman doktor pozisyonundaki bir sözleşmeli yönetici, aynı unvanda çalışan uzman doktordan yaklaşık 40.000 TL daha az gelir elde ediyor.
Bu tablo, yöneticilik pozisyonlarının hem maddi hem de manevi anlamda riskli ama karşılıksız hale gelmesine neden oluyor.
Yöneticiliğe İlgi Neden Azalıyor?
Uzmanlar ve sendikalar bu durumu birkaç başlıkta özetliyor:
- Gelir Adaletsizliği: Teşvik ödemeleri, destek kalemleri ve cari gider gelirlerinin sahada çalışan personele yönelmesi, yöneticilerin sabit gelirle çalışmasına neden oluyor.
- İş Yükü: Yönetici pozisyonlarında hem yasal hem de operasyonel sorumluluklar çok daha ağır. Ancak karşılığında maddi ve manevi tatmin sağlanamıyor.
- Kariyer Belirsizliği: Sözleşmeli yöneticilik sistemi, liyakatten ziyade süreli atamalara ve siyasi dengeye dayanıyor. Bu da uzun vadeli kariyer planlaması yapılmasını engelliyor.
- Kamu İşçileriyle Kıyaslama: Sağlık hizmetlerinde görev yapan bazı kamu işçileri, yöneticilerden daha yüksek ücret alabiliyor. Bu durum, yöneticilik motivasyonunu büyük ölçüde kırıyor.
Yeni Atamalar Ne Zaman Yapılacak?
İzmir ve Kars gibi iki önemli şehirde yaşanan bu ayrılıkların ardından gözler Sağlık Bakanlığı'na çevrildi. Yeni atamaların kısa sürede gerçekleştirilmesi bekleniyor. Ancak asıl mesele, yeni atamaların bu pozisyonları cazip hale getirip getirmeyeceği.
Sonuç: Sağlıkta Yönetim Reformu Şart
Türkiye sağlık sistemi dinamik bir yapıya sahip olsa da, yönetsel yapının sürdürülebilirliği ciddi şekilde tehdit altında. Art arda gelen görevden ayrılmalar, yalnızca kişisel tercih olarak değil, sistemdeki yapısal sorunların bir yansıması olarak görülmeli.
Sağlık Bakanlığı’nın önümüzdeki dönemde sadece atama yapması değil, aynı zamanda sağlık yöneticiliğini yeniden cazip kılacak yapısal ve finansal reformlara yönelmesi bekleniyor.
📌 Hemşire.com Özel Haberidir. Kaynak Gösterilmeden Yayınlanamaz.