Bir ses kaydı her şeyi değiştirdi; karar çıktı ama firar şok yarattı.
📍 Sakarya / Erzurum – 23 Temmuz 2025 | Haber: Hemşire.com | Okuma Süresi: 4 Dakika
2006 yılında Sakarya Nehri'nde boğularak öldüğü sanılan inşaat mühendisi Gökhan Atakan’ın ölümü, aradan geçen 19 yıl sonra cinayet olarak kayıtlara geçti. Kamuoyunu sarsan gelişme, bir ses kaydı sayesinde ortaya çıktı. Ancak adaletin tecelli etmesini bekleyenler için şok edici bir gelişme daha yaşandı: Cinayetten müebbet hapis cezası alan sanık doktor Erdal Bektaş, duruşma sonrasında adliyeden firar etti.

2006: “Karpuz Yıkarken Boğuldu” Diye Kapatılan Olay
Olay, 2006 yılında Sakarya’nın Geyve ilçesinde yaşandı. Genç mühendis Gökhan Atakan’ın cesedi Sakarya Nehri’nde bulundu. Dönemin adli raporları, ölüm nedenini “nehirde boğulma” olarak belirtti. Olay, “karpuz yıkarken kazara boğulma” şeklinde kapatıldı.
Aile ise yıllar boyunca bu ölümün şüpheli olduğunu iddia etti, ancak somut bir delile ulaşılamadı.
2022: Ses Kaydıyla Gelen İtiraf
Tam 16 yıl sonra, 2022 yılında büyük bir gelişme yaşandı. Gökhan Atakan’ın eşi Yeliz Atakan, ikinci eşine gönderdiği bir ses kaydında, cinayeti itiraf etti. Kayda göre Yeliz Atakan, sevgilisi Dr. Erdal Bektaş ile birlikte sabah saatlerinde Atakan’ı tuvalette boğarak öldürdü. Ardından cesedi Sakarya Nehri’ne attılar. Cinayet, suda boğulma süsü verilerek planlanmıştı.
HTS Kayıtları ve Sahte Nöbet Çizelgesi Her Şeyi Açığa Çıkardı
Mahkeme dosyasına giren teknik incelemelere göre:
- Cinayet günü, Dr. Bektaş’ın telefonu nehir kenarında sinyal verdi.
- Hastanede görevli görünmesine rağmen, o gün nöbette başka biri bulunuyordu.
- Nöbet çizelgesine sahte imza atıldığı tespit edildi.
- Tanık beyanları, ses kaydı ve adli delillerle suç netleşti.
Tutuklandılar Ama Tahliye Edildiler
2022 yılında gözaltına alınan Yeliz Atakan ve Dr. Erdal Bektaş, soruşturma tamamlanmadan serbest bırakıldı. İddianame gecikti, tutukluluk halleri sona erdi. Mahkeme sürecinde adli kontrol dahi uygulanmadı.
Müşteki avukatlarının ısrarlı tutuklama talepleri ise mahkemece reddedildi.
2025: Müebbet Kararı ve Şok Firar
Karar duruşması 22 Temmuz 2025’te yapıldı. Mahkeme, hem Yeliz Atakan hem de Dr. Erdal Bektaş hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi.
Ancak güvenlik önlemleri yetersizdi. Dr. Bektaş, Erzurum Adliyesi’nde SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) odasında yalnız bırakıldı. Cezası yüzüne okunduktan sonra saat 17:05’te firar etti. Polis memurları, ceza açıklanır açıklanmaz adliyeden ayrılmıştı. Aynı anda Tekirdağ’daki ikinci yakalama ekibi ise doktoru Erzurum'da sanarak müdahalede bulunamadı.
Firari Doktorun Siyasi Geçmişi Var
Kaçak duruma düşen Dr. Erdal Bektaş, geçmişte Yalova Belediyesi’ne çeşitli projeler sunduğu, yerel siyasette aktif olduğu ve bazı STK’larda görev aldığı biliniyor.
Yargı Süreci Tepki Topladı
Adaletin sağlandığı düşünülen anda yaşanan firar, hem kamuoyunda hem de hukuk çevrelerinde büyük tepkiye neden oldu. Sosyal medya kullanıcıları, “Yıllar süren çabanın ardından karar çıktı, ama adalet yine kaçtı” yorumları yaptı.
Müşteki Avukatı:
“Firar eden bir cinayet sanığı adliyede yalnız bırakılır mı? Bu sadece adli bir hata değil, sistemsel bir güvenlik skandalıdır.”
İçişleri ve Adalet Bakanlığı Soruşturma Başlattı
Olayın ardından Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı, Erzurum Adliyesi’nde görevli personeller hakkında idari inceleme başlattı. Özellikle firar sırasında hiçbir görevlinin SEGBİS odasında bulunmaması dikkat çekti.
19 Yıllık Dosya Kapanmadı, Daha Derinleşti
19 yıl boyunca sır gibi saklanan bir cinayet, bir ses kaydıyla ortaya çıkarıldı. Ancak verilen müebbet kararına rağmen sanıklardan biri firar etti, adalet yeniden askıya alındı.
Tüm gözler şimdi kaçak doktorun yakalanması ve sorumlular hakkında açılacak soruşturmada.
📌 Bu haber Hemşire.com tarafından hazırlanmıştır. Kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.