İşe Geç Gelen Memura Aylıktan Kesme Cezası Hukuka Aykırı: Danıştay’dan Emsal Karar!

Devlet memurlarının işe geç gelmesi veya mesai bitmeden izinsiz olarak görev yerinden ayrılması gibi durumlarda hangi disiplin cezasının verileceği, uzun süredir tartışma konusu olmayı sürdürürken, Danıştay’dan emsal niteliğinde önemli bir karar çıktı.

Danıştay Binası Ankara

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uyarınca, işe geç gelme veya mesaiden erken ayrılma gibi fiiller ilk etapta “uyarma” cezasını gerektiriyor. Ancak bu eylemin tekrarlanması halinde, “kınama” cezasına dönüşebiliyor. Buna karşın, söz konusu eylem için doğrudan “aylıktan kesme” cezası verilmesi ise hukuka aykırı bulundu.


📌 Olayın Özeti:

Mamak Belediyesi’nde çalışan bir programcı memura, işe geç geldiği ve görev yerini erken terk ettiği gerekçesiyle 657 sayılı Kanun’un 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmişti. Ancak memur bu cezaya karşı dava açtı.

İlk derece mahkemesi, memurun eylemlerinin aylıktan kesme cezasını gerektirdiğini belirterek davayı reddetti. Ancak Danıştay, disiplin cezalarında “tipiklik” şartının oluşmadığına hükmetti ve mahkeme kararını bozarak, işlemi hukuka aykırı buldu.


⚖️ Danıştay’ın Gerekçesi:

Danıştay kararında, memurun davranışlarının 657 sayılı Kanun’un 125/A-(b) maddesinde yer alan “uyarma” cezasını gerektiren fiiller kapsamında değerlendirilebileceği, ancak doğrudan aylıktan kesme cezası verilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu belirtildi.

Ayrıca, kamu görevlilerine disiplin cezası verilirken Anayasa’nın 38. maddesi uyarınca "kanunsuz suç ve ceza olmaz" ilkesinin gözetilmesi gerektiği vurgulandı.


📝 Danıştay Kararı - Tam Metin:

T.C. DANIŞTAY ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2018/2282
Karar No: 2020/3141

YARGILAMA SÜRECİ:

Mamak Belediye Başkanlığı Bilgi İşlem Müdürlüğü'nde görev yapan programcı memura, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmiş; bu işleme karşı dava açılmıştır.

İlk derece mahkemesi, eylemin 125/C-(a) kapsamında olduğunu ve aylıktan kesme cezasının hukuka uygun olduğunu savunarak davayı reddetmiştir. Davacı kararı temyiz etmiş, Danıştay da karar düzeltme süreci sonunda bozma kararı vermiştir.


📜 Danıştay’ın Hukuki Değerlendirmesi:

“Disiplin cezaları, kamu görevlilerinin mevzuata aykırı fiillerine karşı uygulanan idari yaptırımlardır. Bu cezalar, hukuki güvenliğin bir parçası olarak açık, belirli ve öngörülebilir olmalıdır. Davacının eylemi, uyarma cezası kapsamına girse de, 657 sayılı Kanun’un 125/C-(ı) maddesindeki tanıma uymamaktadır. Bu nedenle tipiklik şartı gerçekleşmemiştir.”


Karar Sonucu:

Danıştay, davacının temyiz istemini kabul ederek, ilk derece mahkemesinin kararını BOZMUŞ ve davacının doğrudan aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetmiştir.


📌 İlgili Mevzuat:

  • 657 Sayılı DMK 125/A-(b): "Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek" → UYARMA CEZASI

  • 657 Sayılı DMK 125/C-(ı): "Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak davranışlarda bulunmak" → AYLIKTAN KESME CEZASI

  • DMK 125/2: Aynı fiilin tekrarı halinde bir üst ceza uygulanır.


💡 Hukukçular Ne Diyor?

Kamu hukuku uzmanları, bu kararın tüm kamu kurumları için emsal niteliğinde olduğunu belirtiyor. Zira, disiplin cezası uygulamalarında keyfiliğin önüne geçilmesi, hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak görülüyor.


🔍 Sonuç:

Danıştay’ın bu kararı, işe geç gelen veya izinsiz ayrılan memurlara doğrudan ağır ceza verilmesinin önüne geçerek, orantılılık ve tipiklik ilkelerini bir kez daha hatırlattı. Memurlara disiplin cezası verilirken somut delil, mevzuata uygunluk ve tekrar unsurlarının titizlikle değerlendirilmesi gerektiği bir kez daha ortaya kondu.

Hemsire.Com

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال